HEM ASİLE HEM DE VEKİLE TEBLİGAT YAPILIRSA SÜRENİN BAŞLANGICI
Hem asile hem de vekile tebligat yapılması halinde, vekile yapılan tebligat dikkate alınarak süre hesabı yapılmalıdır.
Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır.
Avukat tarafından takip edilen işlerde, avukatın bürosunda yapılacak tebligatlar, resmî çalışma gün ve saatleri içinde yapılır.
Kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat, kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması icabetmedikçe bu mümessillere yapılır.
Konuya ilişkin Yargıtay kararını aşağıda bulabilirsiniz.
T.C. YARGITAY 16. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/13621 K. 2019/7319 T. 13.11.2019
DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
KARAR : Kadastro sonucu, Simav İlçesi Ortacı Köyü çalışma alanında bulunan 217 ada 1 parsel sayılı 149.03 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına; 217 ada 2 parsel sayılı 207,70 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar … ve arkadaşları, çekişme konusu taşınmazlar içerisinde yer alan taşınmaz bölümünün adına tapuda kayıtlı bulunan 217 ada 5 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
SONUÇ : Temyiz isteminde bulunan davacı asiller …ile …’in yargılama süresince kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri, dava dosyası içeriğinde yer alan gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat parçaları incelendiğinde, gerekçeli kararın adı geçen davacıların hem vekillerine hem kendilerine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ancak HMK’nın 73, 81, 82 ve 83. maddeleri, Avukatlık Kanunu’nun 41. maddesi, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddesi gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen tebligatlar yok hükmünde olup sonuç doğurmaz. Bu duruma göre, davada kendisini vekil ile temsil ettiren ve kararı temyiz eden davacı asiller… ile …’e yapılan gerekçeli kararın tebliği işlemi yok hükmündedir. Mahkemenin gerekçeli kararı hükmü temyiz eden davacılar vekiline usulüne uygun olarak ilk kez 26.10.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacılar vekili tarafından 17.12.2015 tarihinde temyiz başvurusu yapılmıştır. Hal böyle olunca, gerekçeli kararın tebliğ edildiği 26.10.2015 tarihi ile temyiz tarihi olan 17.12.2015 tarihi arasında 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432/I. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresinin geçmiş olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin temyiz inceleme isteminin süre yönünden REDDİNE, 13.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
kazanci.com